Bereketi üzerinde taşıyan her şeye gücü yeten bir periydi Melisa, bir gün Zeus’u buldu ve onu balıyla besleyip ölümsüzlük gücünü ellerine verdi. O zamandan beri Melisa ölümsüzlükle ilişkilendirilmiştir, eski şifacılar her sabah melisa çayını içmişler ve uzun ömürlülüğün sırrı olarak buna yemin etmişlerdir.

Melisa yüzyıllardır sevgi ve şifanın simgesi olmuş ve ünü tarihin dokusuna işlenmiştir. Genellikle dini törenlerde Meryem Ana'ya bir adak olarak kullanılırdı. Göklere hoş geldiğine inanılan kokusu, kiliselere bağlılığın bir işareti olarak serpilirdi.

İbn Sina gibi eski bitki uzmanları , ruhu yükseltme gücünü fark etmişlerdir. Ayrıca kötülüğü uzaklaştırdığı ve duru görüyü desteklediği düşünülmüştür, bu da kültürel ritüellerdeki köklü yerinin bir kanıtıdır. Kadınsı enerjiyi, sezgiyi ve duygusal şifayı sembolize eder, genellikle aşk ve refahı çekmek için büyülerde kullanılır.

Melissa officinalis, tarih boyunca sağlığı iyileştirmek için bitkisel ilaçlara ve günlük toniklere dönüştürülmüştür ve bazıları buna "yaşam iksiri" bile demiştir. Kırık kalpleri iyileştirmek için büyülerde kullanılmıştır ve özelliklerinin hem ruhsal hem de duygusal nitelikte olduğu düşünülmektedir.

Melisa, İnkaya’da yetişen Ballıbabagiller ailesinin çok yıllık 70 cm’e kadar boylanabilen,sakinleştirici kokusuyla, kişinin iç huzuru arayışında bir yoldaş olan en narin üyesidir. Tarihsel olarak, bolluk ve erdemle ilişkilendirilmiştir. Zayıf topraklarda gelişme yeteneği ve en düşük sıcaklıklara dayanıklılığı onu doğanın inatçılığının bir sembolü haline getirir. Dahası, ezildiğinde veya biçildiğinde limon kokusu doğanın basit zevklerinin hoş bir hatırlatıcısıdır.

Metafiziğe meraklı olanlar için, Melisa banyosu aurayı temizleyebilir , negatif titreşimleri silebilir. Gecenin en rahat uykusunu çekmenize yardımcı olur. Ruh için bir spa günü gibidir. Melisa bahar aylarında hasat edilmeye hazır olduğunda, sadece yaprakları değil, aynı zamanda kişisel emeğin meyvelerini de biçersiniz. Her yaprak kişisel gelişimde bir adımı sembolize eder.