Tarihin gizemi soluksuz bir şekilde bizlere ön ayak olurken bu sefer büyük bir buluş Neandertal mezarlığından gelmiştir. 60.000 yıl öncesine dayanan bu eşsiz hikayenin tek bir baş kahramanı vardır.

Tarihi yolculuğuna İnkaya’yı da ekleyen şifaların şifacısı olan civan perçemi …

Civan perçemi adını (Achillea), Yunan mitolojisindeki kahraman Aşil'den almıştır. Yunan mitolojisine göre, annesi Thetis tarafından ölümsüzlük sağlamak amacıyla Aşil'i baş aşağı tutarak bir nehre batırmış ancak Aşil'in topuğu, annesi tarafından tutulduğu için suya temas etmemiş ve bu nedenle ölümsüzlüğe dahil olmamıştır.

Aşil'in topuğu, onun zayıf ve savunmasız noktası olarak kalmıştır. Bu mitolojik hikaye, Aşil tendonunun zayıf ve hassas bir bölge olarak kabul edilmesine ve bu bölgenin kolayca zedelenebileceği düşüncesine yol açmıştır. Buradan alınan yaralanmaların tek çaresi ise civan perçeminden geçmektedir.

Antik çağlarda ise civan perçemi, askerlerinin yaralarını tedavi etmek için kullanılması sebebiyle askeri ot anlamına da gelmektedir.

Daha da ilgi çekici olanı, farklı kültürlerdeki insanlar civanperçemini çay haline getirip, ateş törenlerine katılanların ciltlerini korumak için banyo olarak kullanırlarmış, böylece ateşin onları yakması önlenirdi.

Hala belirli bölgelerde süre gelen efsanelerden ve inanışlarından biri ise şu şekilde anlatılır;

"Civanperçemi kötülüğü korkutmak için kullanılır. Tatlı ot ve sedirle birlikte kapı ve/veya pencerelere asılır veya bağlanır. Civanperçemi kötülüğü korkutmak içindir. Tatlı ot iyiliği teşvik etmek ve çekmek içindir. Sedir ise ikisini dengelemek içindir...
Bir kişinin kötülüğün kendisine saldırmasından çok endişe ettiği bir durumda, örneğin Ayı Yürüyüşü'nde veya bir hayalet durumunda, kurutulmuş civanperçemi dövülür ve kumla karıştırılır. Daha sonra karışım kapı girişlerine ve pencere pervazlarına veya bir evin tüm temeline veya bir mülkün tüm çevresine dökülür. Kötülüğün civanperçemi sınırını geçmeyeceği söylenir."

Bir diğer yaygın efsane ise aşk tanrıçası Venüs’ün gençlere hediyesiydi;

"Günaydın, günaydın,
Sana, civanperçemi,
Ve sana üç kez günaydın;
Sana yalvarıyorum, bana bugün veya yarın
gerçek aşkım kim olacak, söyle."
Sonra gözlerini açar ve her yöne bakarlardı. Eğer bir adam görünürse onu gören kız o yıl eşini elde ederdi.

Bu hoş beyaz çiçekler demlenip içildiğinde geniş alanda sağlık etkilerinden faydalanmamızı sağlar. Antiseptik özelliği sayesinde geçmişten bugüne enfeksiyonları ve iltihapları tedavi edici olarak kullanılmıştır. Kadın hastalıkları ve regl sancılarını hafifletme konusunda da oldukça yardımcıdır. Sinir sistemini güçlendirme kabiliyetine büyük oranda sahip olan civan perçemi yüzyıllar boyu şifaya ışık tutan bir mucizedir. Cildin yenilenmesine destek olup, kırışıklıkların azalmasına ve gözeneklerin küçülmesine yardımcı olan kremlerde civan perçemi özü bulunur. Ayrıca ciltteki çeşitli enfeksiyonlar ve yaraların tedavisinde de kullanılmaktadır.